Zayıflama Çaylarında Tehlike

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, içeriği belli olmayan zayıflama çayları ve benzeri ürünler, halk sağlığı açısından büyük riskler taşıyor.

PAYLAŞ
KANAL28.TV - Kanal 28

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, içeriği belli olmayan zayıflama çayları ve benzeri ürünler, halk sağlığı açısından büyük riskler taşıyor.

İnternette ya da farklı diyet ürün seçenekleri sunan mağazaların reyonlarında gezen bir kişi, ağırlık kaybını sağlayacağını iddia eden düzinelerce zayıflama ürünü bulacaktır. Ağırlık kaybını kolaylaştıran ürünler olarak pazarlanan 50’den fazla tek başına kullanılan zayıflama ürünü ve 125’den fazla kombinasyon ürün bulunmaktadır.  Bu ürünler “yağ yakıcılar”, “diyet çayı”, “metabolizma hızlandırıcı” ve “yağlanmayı engelleyici”  gibi ifadeler içeren ambalajlara sahip olabilirler.

Kişiler bu destekleri kullanmak isterler, çünkü bu ürünlere kolaylıkla ulaşılabilir, reçetesiz satılır, diyet ya da egzersiz yapmaktan daha kolay çözümler sunar, tüketicileri güvenilir ve etkili oldukları yanılgısına düşürür.

Piyasada bulunan ve özellikle internet üzerinden satışı yapılan zayıflama ürünlerinde “gizli içerik” olarak ifade edilen ve etiketinde yer almayan tehlikeli kimyasal bileşiklere rastlanabiliyor. Diğer yandan birçoğunda önerilen maksimum dozdan daha yüksek miktarda etken madde yer alabiliyor.
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), 2009 yılında 70’den fazla zayıflama ürününü, zararlı olarak yayımlamıştır. Bu listede en çok dikkat çeken madde “sibutramin” dir. Sibutramin’in aşırı dozu kalp kaslarında, kardiyolojik toksik etki yaratarak kalp durmasına yol açabiliyor. Yapılan çalışmalardan gelen olumsuz sonuçlar nedeniyle, bu maddenin kullanımı FDA tarafından uygun bulunmamıştır.

Piyasada bulunan birçok zayıflama ürününün, standart bir formülasyonu yoktur.

Firmadan firmaya, hatta aynı firmanın farklı üretim serilerinde farklı bileşenlere ve bileşenlerin farklı miktarlarına rastlamak mümkündür.

Piyasada “Doğal” ya da “Bitkisel” olarak pazarlanan ürünlerin çoğu, gerçekte zararlı bileşenler içermektedir.

Zayıflama ürünlerinin birçoğunda anti-nöbet ilaçları, diüretikler ve kanserojen bir kimyasal olan “fenolftalein” bile bulunmaktadır.

Özellikle internet üzerinde satılan ve denetimi olmayan ve diyet çayları olarak adlandırılan birçok zayıflamam ürününün,  sindirim kanalından yemeklerin geçişini hızlandırarak ve bu şekilde kalorilerin emilmesini engelleyerek ağırlık kaybını sağladıkları iddia edilmektedir. Bunlar “bitkisel” ürünler olarak satılmaktadır, doğal ve bu nedenle güvenilir oldukları öne sürülmektedir.

Bu çaylar genellikle sinameki, aloevera, karahindiba, ravent kökü, cascara, hintyağı ve akdiken gibi bitkisel kökenli laksatifler içerir. Bunlar genellikle güçlü laksatiflerdir ve diyare, bulantı, kusma, karın krampları, bayılma, dehidrasyon ve –rapor edilmiş 4 vaka- ölüme neden olabilirler.

Laksatif bağımlılığı bazen kronik kabızlığa ve FDA’ya rapor edilen bir vakadaki gibi kolonun çıkarılmasını gerektiren fonksiyon kaybına dahi neden olur.

Hileli Ürünlerden ya da Uygulamalardan Nasıl Kaçınılır?

Bu ürünlerin çoğu ile yapılan bilimsel çalışmalar sınırlıdır ve kontrollü olmayan çalışmalardır. Ayrıca, karma ürünleri kullanmanın etkilerini değerlendiren az sayıda çalışma vardır ve bilimsel kaliteleri son derece düşüktür. Ağırlık kaybetmek isteyen insanlar için zayıflama ürünleri beklentiyi arttırır, para kaybettirir ve herşeyden önemlisi sağlığa geri dönüşümü olmayan zararlar verebilir.

İnternet nedeniyle insanlar zayıflama desteklerinden daha kolay haberdar olmakta ve yeni ürünleri daha kolay satın almaktadır. Zayıflama ürünü almak için isteksiz ya da utangaç olan insanlar Dünya Çapında Ağ (World Wide Web- www) üzerinden özel olarak bu ürünlere ulaşabilir ve sipariş edebilir.

Zayıflama ürünleri pazarlayan çoğu web sitesi genellikle oldukça klinik ve bilimsel görünmektedir.
Hastaları ve kendimizi hileli sağlık iddialarına karşı nasıl koruyabiliriz?

Dikkatli tüketiciler, ürünün iddia ettiğini gerçekleştiremeyeceğinin en iyi göstergeleri olan işaretlere dikkat etmelidir:

•    “Mucize”, “çığır açan” ve “yeni bir keşif” gibi sözcüklerin kullanımı: Eğer ağırlık kaybında çığır açan bir yenilik olursa bu, bilimsel yayınlarda ve gazetelerde, resmi sağlık kurumlarının haber kaynaklarından zaten duyurulur.

•    Bir ürünün çeşitli hastalıkları tedavi etmek ya da kontrol altına almak için kullanılabileceğine dair iddialar: Tek bir ürünün geniş çapta etkiye sahip olması mümkün değildir.

•    Tıbbi terimlerin yanlış kullanılması ya da sahte tıp terminolojisinin aşırı kullanımı: Zayıflama ürünü üreticileri “metabolik” ve “termojenik” terimlerini sıklıkla kullanmaktadır.

•    Bir ürünün “doğal” olduğunun belirtilmesi: Doğal bir ürün güvenilir olmayabilir. Zehirli mantarlar ve yabani meyveler de doğaldır, ama sizi hasta edebilir ya da öldürebilirler.

•    Ürünle ilgili yetersiz referansa dayalı bilimsel veriler: Ürünle ilgili iddiaları belgelemek için bir bilgi sunulmalıdır. Yetersiz referans olması ya da referans listesinin olmaması, bu ürünle ilgili iddiaları destekleyecek çalışmaların olmadığının işaretidir.

•    Yan etkilerin bilinmemesi: Zayıflama ürünü üreticileri tarafından iddia edilen mucize etkileri ortaya çıkaracak güçte bir ürünün, yan etkileri olduğu da kesindir.

Sonuç olarak dünya üzerinde zayıflama amacıyla kullanılabilecek mucize bir besin ya da ürün mevcut değildir. İlaçla, zehiri birbirinden ayıran dozdur. Obezitenin tek tedavisi; sağlıklı beslenme alışkanlıklarını ve hareketli olmayı içeren yaşam tarzı değişikliğidir.

Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılmış ve zayıflama amacıyla önerilen hiçbir bitkisel çay bulunmamaktadır. (Kaynak: thsk.gov.tr)

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN