Karadeniz Bölgesi Seçim Güvenliği Toplantısı

Vali Harun Sarıfakıoğulları, Samsun'da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun başkanlığında yapılan Karadeniz Bölgesi Seçim Güvenliği Toplantısına katıldı.

PAYLAŞ
KANAL28.TV - Kanal 28

Vali Harun Sarıfakıoğulları,   Samsun’da İçişleri Bakanı  Süleyman Soylu’nun başkanlığında yapılan Karadeniz Bölgesi Seçim Güvenliği Toplantısına katıldı.
 
İçişleri Bakanı  Sayın Süleyman Soylu’nun başkanlığında Samsun Sheraton Otel’de yapılan Karadeniz Bölgesi Seçim Güvenlik Toplantısı; İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir, İller İdaresi Genel Müdürü Ali Çelik ile Amasya, Artvin, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Kastamonu, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Trabzon ili Valilerinin, İl Jandarma Komutanlarının ve İl Emniyet Müdürlerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
 
Toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleşecek olan Yerel Seçimlerin huzur ve güvenliği için alınacak önlemlerin konuşmak üzere bir araya gelindiğini belirterek, Türkiye’nin seçim meselesini dünyada en iyi gerçekleştiren ülke olduğunu söyledi.
 
 İçişleri Bakanı Soylu, “Türkiye’de seçimlerin anlamı, etkisi toplumun seçime olan ilgisi ve katılımı dünyadaki diğer ülkelere kıyasla biraz daha yüksektir. Bu bizim ülkemizde her daim böyledir. Ülke olarak terör, göç ve uyuşturucu gibi önemli küresel sorunlarla doğrudan temas halindeyiz. Aynı zamanda gelişmiş batı dünyasıyla nispeten az gelişmiş ama önemli enerji ve insan kaynağı potansiyeline sahip Ortadoğu arasında da coğrafi ve siyasi olarak kritik bir yerdeyiz. Dolayısıyla bizim attığımız her adımın, bizde yaşanan her gelişmenin küresel sistemde muhakkak ki bir karşılığı vardır. Garip bir şekilde darbelerle ve darbe anayasalarıyla dolu bir siyasi geçmişimiz olmasına rağmen seçim kültürümüz oldukça yüksektir. Özellikle son 5-6 yılda yaşanan zorlu süreçleri ülkemiz seçim enstrümanını doğru ve etkin kullanarak aşmış önemli bir yönetim değişimini de bu sayede gerçekleştirmiştir. Teşbih de hata olmaz. Dış baskıyla karşılaştıkça demokrasinin vanasını açtık ve sistemi rahatlattık. Bu bana göre bizim için büyük bir gurur ve övünç vesilesidir” dedi.
 
Seçim süresinde muhtarların daha centilmen olması gerektiğini söyleyen İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, “Dışarıdaki gelişmelerin yanı sıra içerideki bazı gelişmeler de 31 Mart seçimlerinin güvenlik risklerini arttıracaktır. Adaylık sürecinin başlamasından itibaren muhtar adayları arasında yaşanan gerginlikler dikkat çekicidir. Muhtarların özlük hakkındaki iyileştirmeler, sosyal imkanlarının artması, merkezi yönetimle ilişkilerinin artması muhtarlığı çok iyi bir noktaya getirmiş ve doğal olarak da rekabeti arttırmıştır. Anlaşılıyor ki, bu seçimde muhtarlık seçimlerinde bir tartışma yaşanacaktır. Bu noktada bakanlık olarak ek tedbirlerimiz söz konusudur. Kimsenin suç işlemesine, kanunu çiğnemesine müsaade etmeyeceğiz. Muhtarlık seçimlerinde yereldeki ilişkilerini kullanarak, hukuk dışı ve suç işleyerek veya illegal yapıların baskısıyla seçim kazanılsa dahil, muhtarlarla ilgili soruşturma yapma yetkisi İçişleri Bakanlığına aittir. Seçim sonrasında da hukuksuzluk takip edilecektir. Bu süreç başından itibaren 40 seçim olayı oldu. Bunun 22’si muhtar seçimlerine ait.
 
Valilerimiz, jandarma komutanlarımız, muhtarlar ve muhtar adaylarıyla temas kurup onları centilmenliğe, fair-playe davet edin. Tehdit edenler, şantaj yapanlar, sen burada aday olamazsın diyenler, özellikle seçim listeleri askıya çıkmadan önce kendi mahallesinde seçimi kazanabilmek için oraya maalesef usulsüz bir şekilde seçmen taşıyanlarla ilgili bütün soruşturmalar, araştırmalar ve sonuçlar tarafımızca gerçekleştiriliyor. Seçim bitince, mazbatayı alınca her şey bitiyor değil. Seçim sürecince kurallara uygun bir şekilde, yasalara uygun bir şekilde davranıp, centilmenlikle bu yarışı götürmek, muhtarlarımız için asil olandır. Tek tek takip edeceğiz. Buradan muhtar adaylarımızın, Anayasa'ya, kurallara ve centilmenliğe uymasını talep ediyoruz. Güvenlik ve kolluk kuvvetlerimizin de bu çerçevede dikkatlerini talep ediyoruz” diye konuştu.
 
Seçimlerin güvenli bir ortamda gerçekleşmesi için herkesin teyakkuzda olması gerektiğinin de altını çizen İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, "Seçim sürecinde terör örgütlerinin tehditleri konusu üzerinde de duruyoruz. Geçtiğimiz yıl bölücü terör örgütünün Karadeniz kırsalına açılma konusu söz konusuydu. Aynı çerçevede örgütün iki önemli gelir kaynağı olan göçmen ve uyuşturucu kaçakçılığını Karadeniz üzerinden yapmaya dönük yeni bir rota oluşturmaya çabalamışlardır. Bu her iki konu için de hızlıca önlem aldık ve hem karada hem de denizde, Karadeniz’e açılmalarının önüne geçtik. Ancak bir şekilde bu bölgeyle ilgili hesaplarının olduğunu da biliyoruz. Özellikle seçim döneminde bölücü terör örgütünün bu bölgelerdeki olası faaliyetlerine karşı hep birlikte teyakkuz halinde olmamız lazım. Bakanlık olarak sorumluluğumuz, her vatandaşın özgür bir biçimde oyunu kullanabilmesini temin edebilmektir. Bu kapsamda seçim güvenliği, miting güvenliği, oy kullanma güvenliği ve oyların sayımının güvenliği olmak üzere 3 kısımda konuyu ele alıyoruz. Ardından da oy kullanma günü gerçekleştirilecek güvenlik önlemlerimiz de olacak. Güvenliği temin ederken ifade özgürlüğünün önüne geçmemek çok önemlidir. Esas olan özgürlüğü temin etmektir. Bizim temel sorumluluğumuz, birilerinin başkalarının özgürlük alanına müdahil olmayacağı, tercihlerin özgürce yapılabileceği güvenli ortamı sağlamaktır. Türkiye’de sadece iki seçim tartışma konusudur. Sopalı seçim denilen 1946 seçimi ve 1982 yılındaki anayasa seçimleridir. Bu iki seçim hep tartışılmıştır. Ama Türkiye'de, bu iki seçimin dışında tartışma olmamıştır. Türkiye seçim meselesini dünyada en iyi gerçekleştiren ülkedir. Amerika’da seçimlerde hangi olumsuzlukların yaşandığını, bir başkan seçiminin bile tartışma meselesi haline geldiğini, hangi şiddetlerin meydana geldiğini, Avrupa’da ise seçime katılımın, seçim meşruiyeti konusunda nasıl tartışmalar oluştuğu hepimizin malumudur. Türkiye’de seçim öncesi propagandalar yapılır, vatandaşımız selametle sandığa gider oyunu kullanır. Akşam da her şey sona erer. Dünyada bu tip bir seçim süreci ve seçim sonucu oluşturabilen başka bir ülke söz konusu değildir. Bizim seçimlerimize dışarıdan gözlemciler de katılmaktadır. Seçim günü oy kullanılması ve seçim sonuçlarının doğru bir şekilde yansıtılması ve belirlenmesi konusunda bugüne kadar dünyadan tek bir eleştiri almış değiliz. Bazı uçuk-kaçık tipler, bilgisayar üzerinden şunlar yapılıyor, bunlar yapılıyor, diyor. Bu maalesef 4 duvar arasında durup, hayatı boyunca hiç bu işlerle meşgul olmadan fantezi geliştiren tiplerdir. İlçe seçim kurullarında, il seçim kurullarında ve YSK’da bütün siyasi partilerin yetkilileri, gözlemcileri ve temsilcileri mevcuttur. Bütün siyasi partilere YSK sandık seçmen listeleri göndermektedir. Sandıklarda da temsilcileri mevcuttur. Seçim Türkiye’de anonim bir şekilde yapılmaktadır. Bizim uğraştığımız seçimin güvenlik alanıdır. Dedikodular, şaibe oluşturma çabaları, şüphe ortaya koyup vatandaşımızın zihnini bulandırma, karıştırma çabaları her zaman devam edecektir. Bunlar beyhude ve boş işlerdir" şeklinde konuştu.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN